Farkındalık Hayat Kurtarır
Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı, Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, kanserden korunmada sağlıklı yaşam biçimi ve erken tanının önemine dikkat çekti.
1-7 Nisan Dünya Kanser Haftası nedeniyle bir açıklama yapan Prof. Dr. Neriman İnanç, kanserin hem dünyada hem de ülkemizde önemli bir toplum sağlığı problemi olduğunu belirterek, “Ancak, artık kanserin kontrol edilebilir bir hastalık olduğu bilinmektedir” dedi.
Prof. Dr. Neriman İnanç yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bugün kanser konusunda en önemli kontrol stratejisi, korunma ve erken teşhistir. Özellikle ortaya çıkışının önlenebildiği, taramalarla ölümlerin engellenebildiği ve erken teşhis edildiğinde tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türlerini göz önüne alındığında korunmanın önemi daha da artmaktadır. Kanser sadece genetik yatkınlıkla açıklanabilen bir hastalık değildir. Yüzde 90 çevresel, yüzde 10 oranında ise genetik faktörlere bağlı oluşabilir. Başta sigara kullanımı olmak üzere beslenme, obezite, yaşanılan çevre şartları, hareketsizlik gibi birçok faktör ile ilişkilidir. Yaygın kanser türlerinin en az üçte biri daha sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, fiziksel aktivitenin arttırılması ve alkol kullanımının azaltılması ile önlenebilir ve sigaradan uzak kalma ile bu rakam yüzde 50’ye ulaşabilir.
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010’ a göre erişkin nüfusun yüzde 65’i fazla kilolu veya obezdir. Obezitenin kolon, endometrium, postmenapozal meme kanseri, böbrek, özefagus, pankreas, safra kesesi, karaciğer ve hematolojik kanserler ile ilişkisi gösterilmiştir. Obezite kansere neden olmasının yanı sıra kanser tedavisine cevabın azalmasına, hastalığın kötü ilerleyişine ve kansere bağlı ölümlerde artışa yol açmaktadır. Bunun için her yaş grubundaki bireylerin kendileri için en uygun ağırlığa ulaşmaları, kas gücünü korumaları ve yeterli ve dengeli beslenmeleri önemlidir. Ayrıca, kanserden korunmak için; sebze ve meyve tüketimi artırılmalı, günde en az 5 porsiyon (en az 400 g /gün) sebze ve meyve tüketilmeli, bunlardan en az 2.5-3 porsiyonu sebze, 2-3 porsiyonu meyve olmalıdır. Taze sebze ve meyve tüketiminde mevsiminde yetişen ürünler tercih edilmeli ve farklı renklerde sebze ve meyve tüketimi ile çeşitlendirilmelidir. Süt ve ürünleri zengin kalsiyum kaynağı olarak vücut ağırlığının yönetiminde önemlidir ve kanserden korunmada yardımcıdır. Kanser yapıcı maddelerin oluşumunu azaltmak için etler çok yüksek sıcaklıkta, uzun süre pişirilmemelidir. Pişirmede; haşlama, ızgara, fırında pişirme gibi yöntemler kullanılmalı, kızartmadan kaçınılmalıdır. Etler ızgara edilirken etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak, kömürleşme olmayacak şekilde ayarlanmalıdır. Aşırı yağ tüketiminden kaçınılmalıdır. Yağlı tohumlar, doymamış yağ asitleri, E vitamini ve flavonoid içerikleri nedeniyle kanser riskini azaltılmasında yardımcı olabilirler. Bu nedenle , yeterli ve dengeli beslenmede 1 avuç fındık veya 4 adet ceviz tüketilmelidir. Aşırı tuz (sodyum) tüketimi bazı kanser türlerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Günlük tuz tüketimi 5 g’ı aşmamalıdır. Ancak tüketilen tuzun iyotlu olmasına dikkat edilmelidir.”